Klivus Kordoma
Bir kemik tümörü olan kordoma kafatası tabanında klivus kordoma adını alır. Bu bölge tam olarak beyin sapı ve omuriliğin arasında konumlanmıştır. Bu iki yapı da insan sağlığı için oldukça kritik öneme sahiplerdir. Bu nedenle kordomaların tedavisi dikkatli bir planlama ve özenli bir yaklaşım gerektirir. Klivus kordoma sıklıkla yetişkinlerde görülür. Özelikle genç yetişkinler ve orta yaşlılar risk grubundadır. Çocuklarda nadiren görülür. Bunlar genellikle yavaş büyüme eğiliminde olan tümörlerdir. Tüm beyin tümörleri içerisinde sınırlı bir grubu tutarlar. Primer beyin tümörlerinin binde 2’sini oluştururlar.
Belirtiler
Klivus kordoma, merkezi sinir sistemindeki kritik dokulara komşu olması nedeniyle büyümesiyle birlikte ciddi semptomlara yol açabilir. Bu belirtilerden en yaygın olanı çift görmedir. Diğer belirtiler arasında özellikle yüz bölgesinde uyuşma hissi, uzun süreli baş ağrısı, denge ve koordinasyon bozukluğu, işitme sorunları, koku kaybı, yutma güçlüğü ve konuşma problemleri belirtilebilir. Tümörün büyümesiyle birlikte semptomlar daha keskin ve kalıcı bir hal alabilir. Örneğin bazı ilerlemiş olgularda büyümüş kordoma beyin omurilik sıvısının akışını sekteye uğratarak hastada hidrosefaliye neden olabilir.
Klivus kordamasının tanısında MR ve/veya BT taramalarına başvurulur. Elde edilen görüntüler neticesinde hastanın tedavisi planlanır.
Klivus Kordoma Tedavisi
Tüm beyin tümörlerinde olduğu gibi klivus kordoma tedavisinde de hastaya en yarar sağlayacak olan tedavi cerrahidir. Tümörün tamamen ve hastada herhangi nörolojik defekt bırakmadan kafatasından çıkarılması olabilecek en iyi yaklaşımdır. Cerrahi yaklaşım kordomanın ve çevresinden güvenli bir alanın vücut dışına çıkarılmasını içerir. Ancak tümör omuriliğe, beyin sapına veya farklı kritik sinir dokularına yapışık halde olabilir. Bu durumda tümörün tamamen çıkarılması riskli bir hal alır. Bu nedenle tümörün tamamının değil bir kısmının vücut dışına çıkarılması amaçlanır. Ameliyatta güvenli bir şekilde mümkün olduğunca fazla tümör çıkarıp hastanın semptomlarını hafifletmek amaçlanır. Tümör kafa tabanında olduğu için aynı hipofiz ameliyatlarında olduğu gibi burundan girerek tümörü temizlemek de bir cerrahi teknik olarak gündeme gelir.
Klivus kordomanın tedavisinde sıklıkla radyoterapiye ihtiyaç duyulur. Cerrahiyle tümör ister tamamen çıkarılmış olsun ister bir kısmı içeride bırakılmış olsun hastaya radyoterapi verilmesi genellikle düşünülür. Tümörün çevresindeki kritik sağlıklı dokuları koruyarak tümöre radyasyon verilir ve zaman içinde küçülmesi, mümkünse yok olması amaçlanır. Burada geleneksel radyoterapi cihazlarına başvurulabileceği gibi Gamma Knife Radyocerrahisi de düşünülebilir. Radyoterapinin yanı sıra bazı olgularda kemoterapiden de yararlanmak gerekebilir.