Beyin tümörü tüm tümör tipleri içinde belki de en korkutucu olanı. Hastalarımızın korkularını azaltmak, hastalık ve tedavi süreci hakkında bilgi sahibi olmaları için bu detaylı içeriği hazırladık. Bu içerikte beyin tümörü nedir, beyin tümörü belirtileri nelerdir, beyin tümörü neden olur, beyin tümörü ameliyatı ve beyin tümörü tedavisi nasıl yapılır? konularına değindik. Ayrıca hastalar tarafından sık sorulan beyin tümörü baş ağrısı nerede olur, göze baskı yapan beyin tümörleri nelerdir, beyin tümörü ameliyatı kaç saat sürer gibi birçok farklı sorulara da yanıt verdik.
Tümör, vücutta olmasını istemediğimiz anormal dokulardır. Vücudumuzda olmasını istemediğimiz bu tehlikeli dokular beynimizde de görülebilir ve beyin tümörü olarak adlandırılır. Kafa tasımızın içinde farklı yapılar mevcuttur: beyin, beyincik, beyin sapı, beyni besleyen damarlar, beyinden çıkan sinirler, beyni saran zarlar, beynin alt kısmında hipofiz bezi olarak adlandırılan hormon dengemizi sağlayan bir doku… Beyin tümörü tüm bu yapılarda oluşabilir.
Tümör beynin farklı alanlarında gelişebilir. Konuşma, işitme, görme gibi becerilerimizi ya da doğrudan hayatımızı tehdit edebilir. Sahip oldukları çeşitli özelliklere göre bazı tümörler iyi huylu bazıları ise kötü huylu olarak adlandırılır. Beyin tümörü, beynin kendisinden kaynaklı oluşabilir. Ayrıca vücudun farklı bir yerinde oluşan tümör de tedavi edilmezse zaman içinde beyne doğru ilerleyebilir. Buna da metastatik beyin tümörü adı verilir. Seksen yaşında bir kişide ortaya çıkabileceği gibi üç dört yaşlarında bir çocukta da görülebilen bir hastalıktır.
Beyin tümörleri temel olarak ikiye ayrılır: Primer beyin tümörleri yani beynin kendisine ait, beynin kendi hücrelerinden ortaya çıkan tümörler. Sekonder beyin tümörleri, kolon, pankreas, böbrek ve akciğer gibi vücudun farklı bir bölgesinde bulunan kanser hücrelerinin beyne sıçramasıyla oluşan tümörler. Beyinde konumlanan tümör büyümeye meyil eder. Nihayetinde de çeşitli nörolojik sorunlarla kendini gösterir.
Beyin tümörü belirtileri olgudan olguya farklılık gösterir. Beyin tüm vücudumuzu yönetir. Beynin farklı bölümleri mevcuttur ve bu bölgeler konuşma, duyma, hareket etme, görme, hatırlama gibi birçok becerimizi mümkün kılar. Tümörün konumuna göre sorunun belirtileri de farklılık gösterir. Ancak, beyin tümörlerinde en sık rastladığımız belirtiler şu şekildedir:
Belirtiler, tümörün tipine ve derecesine bağlı olarak değişir. Beyin tümörü 1 evre belirtileri daha hafif olurken, beyin tümörü son evre belirtileri daha keskin olabilir.
Beyin tümörü neden olur birçok hastamızın merak ettiği bir sorudur. Tümör oluşumunu tetikleyen bazı risk faktörleri olduğu düşünülmektedir. Beyin tümörü neden olur sorusuna şu yanıtlar verilebilir. Yaşlanma, ailede geçmiş kanser vakası veya beyin hastalığı, beyaz ırka mensup olma, stresli yaşam, sürekli uykusuz kalma, beyni hantallaştırma, radyasyona maruz kalma, sağlıksız beslenme bu risklerden bazılarıdır. Bu faktörler doğrudan tümör oluşumunu etkilemez ancak beynimize zarar verme potansiyeli taşır. Bu olası zararlardan biri de beyin tümörleridir.
Beyin tümörü tanısında altın standart MR teknolojisidir. MR görüntülemesinde tümörün varlığı, konumu, hacmi tespit edilir. Tedavi ve gerekiyorsa ameliyat da bu bilgilere göre planlanır.
Amerikan Ulusal Beyin Tümörü Topluluğu (National Brain Tumor Society) 120’den fazla farklı beyin tümörü türü olduğunu belirtmiştir. Glial hücrelerden kaynaklanan gliomlar da tüm beyin tümörleri içinde önemli bir yer tutar. Glial hücreler, nöronlarla birlikte sinir sistemimizi oluştururlar. Beynimizdeki nöronların etrafını saran, onları destekleyen dokulardır. Sinir hücresi değildirler. Nöronlar gibi elektrik sinyalleri üretmezler. Ancak sinir sistemine önemli katkıları vardır.
Glial hücrelerin sayısı neredeyse beyindeki nöron sayısı ile aynıdır ve nöronların aksine yaşam boyu mitoz bölünerek çoğalırlar. İşte bu, glial hücrelerde oluşan tümörlere gliom adı verilir. Gliomlar beyinde en sık gördüğümüz tümör türüdür. Kontrolsüz çoğalma eğilimindedirler. Glial tümörler genellikle kötü huylu olurlar. Kötü huylu tümörlerin neredeyse %80’i glial tümörledir. Glial tümörler kendi içinde bir çok başlığa ve alt başlığa ayrılır. Bu tümör tipleri 1, 2, 3 ve 4. evrede tümörler olabilir.
Glial tümörlerin farklı tipleri vardır. Bunlar tümörün hangi glial hücreden kaynaklandığına, moleküler yapısına ve büyüme paternine göre değişir. Nelerdir?
Sinir dokusundan kaynaklanan tümörlerin önemli bir kısmını oluştururlar. Kaynağına göre astrositom ve oligodendrogliom olarak ayrılırlar. Astrositom daha çok beyin yarım kürelerinde olur. Astrositomlar beyindeki astrosit denilen küçük, yıldız görünümünde olan hücrelerden kaynaklanırlar. Beyin, beyincik ve omurilikte oluşabilir.
Astrositomlar hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız
Oligodendrogliomlar ise sinir hücrelerinin uzantısını koruyan miyelin isimli yağ katmanını üreten hücrelerde oluşur. İyi huylu veya kötü huylu olabilir. Ancak tüm diffüz tümörlerin nihayetinde kötü huylu oldukları bilinmektedir. Bu tür tümörlerin tedavisi cerrahidir. Sonrasında radyoterapi ve/veya kemoterapiye de sıklıkla ihtiyaç duyulur. Türleri şu şekildedir:
Çocuklarda görülen düşük seviye diffüz tümörlerdir. Beyinin farklı kısımlarında beyincik ve beyin sapında görülebilir.
Not: Beyin sapı beynin tam ortasında yer alır. Nefes almamızı, yutmamızı sağlar. Kolumuzu, bacağımızı oynatan bütün sinir lifleri beyin sapından geçer. Yüz kaslarımızı oynatan sinirlerin kumanda merkezidir.
Türüne göre iyi huylu ve kötü huylu olabilir. Ancak genellikle diffüz tümörlerle kıyaslandığında daha iyi huylu seyretme eğiliminde olan etrafa yayılmayan tümörlerdir. Türleri şu şekildir:
Nadir görülen bir glial tümör türüdür. Genellikle iyi seyirlidirler ve yavaş büyürler. Verdiği en belirgin semptom nöbetlerdir. Epilepsi şikayetiyle hekime başvuran ve ilaçla bir iyileşme kaydedilemeyen hastalarda sıklıkla bu tür tümörlerle karşılaşırız. Cerrahi tedavi ile kitle vücut dışına alınabilir. Böylece hasta hem kitlesinden kurtulur hem de nöbetleri kontrol altına alınır. Geçer veya azalır. Bu tür tümörlerin birçok farklı türü vardır.
Beyin havuzcuklarını oluşturan hücrelerden kaynaklanır. Ependimom adı verilir. Yetişkinlerde nadir görülen bir beyin tümörüdür. Tüm beyin tümörlerinin %3-5’i ependimal tümörlerdir. Çocuklarda daha sık görülür. Çocuk beyin tümörlerinin %10’unu kapsar. Hem iyi huylu hem kötü huylu olabilir. Omuriliğe yayılma riski de olan bir tümör tipidir. Ependimal tümörler yumuşak gri-kırmızı renkli olur. İçinde kist ve kalfikasyonlar barındırır. Ependimal tümörlerin farklı çeşitleri vardır:
Biyopsi, vücudun hastalıklı olduğu düşünülen bölümlerinden sıvı, hücre veya doku alımı işlemine verilen genel isimdir. Tıbbın birçok alanında kullanılan biyopsiyi biz de beyin ve sinir cerrahisinde yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Stereotaktik biyopsi beyne yapılan biyopsi türüdür. Cerrahi bir işlemdir. Ameliyathanede ve anestezi altında yapılır. Hastanın kafatasında 2-3 cm’lik bir kesi yeri açılır. Beynin hastalıklı olduğu düşünülen kısmından parça alınır. Bu işlem sayesinde beyinde şüphe uyandıran kitlenin ne olduğu (kanser, iltihap veya farklı bir dejeneratif hastalık), bu bir tümöral dokuysa iyi mi kötü mü olduğu ve hangi cins olduğu tespit edilir. Bu bilgiler ışığında uygulanacak tedavi de belirlenmiş olur.
Stereotaktik biyopsi genellikle tanı amaçlı bazense tedavi amaçlı olarak (stereotaktik cerrahi) beyin dokusuna uygulanan girişimsel bir işlemdir. Beyin tümörü olgularında sık başvurduğumuz bir teknolojidir. Hastaya çekilen MR ve BT sonucunda beyin cerrahı beyin tümöründen şüphelenerek beyin biyopsisine başvurur. Yapılan biyopsi sonucunda beyin tümörünün iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu tespit edilir. Bu doğrultuda tedavi planlanır.
Hastanın başına metal bir çerçeve takılır ve beyin MR incelemesi yapılır. MR görüntülemesinde elde edilen sonuç ile beyinde biyopsi alınacak yer hesaplanır. İşlem öncesi kişinin saçını kesmeye ihtiyaç duyulmaz. Müdahale genel anestezi altında olabileceği gibi lokal anestezi altında da rahatlıkla yapılabilir. Kafatasında 2-3 cm boyutunda bir kesi açarak özel bazı aletler ve iğneler ile tümöral dokudan parça alınır. Parça, vakit kaybetmeden patoloji incelemesine gönderilir. Patoloji uzmanı parçanın yeterli olduğunu teyit eder ve ardından biyopsi iğnesi beyinden çıkarılır. Kesi açılan yere dikiş atılır, çerçeve çıkarılır ve işlem noktalanır. İşlem bitiminde kontrol amacıyla hastanın tomografisi çekilebilir. İşlem ortalama 45 dakika sürer.
Beyinden aldığımız biyopsi sonrası hastamızı genellikle 1 gün gözlem altına tutar ve ardından taburcu ederiz. Kendisini 1 hafta sonra kliniğimize davet eder, dikişlerini alır ve patolojinin sonucu hakkında bilgilendiririz. Stereotaktik biyopsi uzun yıllardır kullandığımız oldukça güvenilir ve değerli bir işlemdir.
Stereotaktik biyopsi kafatasımızın içinde bulunan beyin, beyincik, beyin sapı, beyni besleyen damarlar, beyinden çıkan sinirler ve beyni saran zarlarda oluşabilen tümör dokularının kesin tanısı için yapılır. Biyopsi ile tümörün türü ve derecesi tespit edilir. Tedavi planlanır.
Hasta işlemden bir gün sonra evine gidebilir. İşlemden en geç 1 hafta sonra biyopsi sonucu çıkar. Biyopsi raporuna göre hastanın tedavisini planlarız. İyi huylu bir tümör söz konusuysa cerrahi tedavisi planlanır. Tümör kötü huyluysa da tümörün türü ve hastanın genel durumuna (çocuk, yetişkin, hamile, kronik hastalık vd.) göre tedavi planlanır.
Stereotaktik biyopsi tanı amaçlıdır, stereotaktik cerrahi ise tedavi amaçlıdır. Bazı derin ve kritik yerleşimli tümörlere bir tedavi yöntemi olarak stereotaktik cerrahi uygulanır. Bu yöntemle tümör beyin dokusuna en az zarar verecek şekilde çıkarılır. Tümör kafatasında açılan küçük bir pencereden vücut dışına alınır.
Beyin tümörü ameliyatı ve tedavisi hastalığın tanısını belirlendikten sonra planlanır. Beyin tümörü tedavisi için cerrahi, ışın tedavisi (gamma knife) ve kemoterapi elimizdeki üç ana tedavi seçeneğidir. Hastalığa ve hastaya uygun olarak bu seçeneklerden biri veya birkaçı uygulanabilir. Tedavi yolculuğumuzu etkileyen en önemli etken ise beyin tümörünün türüdür. Yani tümör iyi huylu mu kötü huylu mu?
İyi huylu, selim ya da benign beyin tümörü. Adından da anlaşılacağı üzere beyin tümörü konu olduğunda daha az endişe ettiren tümör türüdür. İyi huylu beyin tümöründe cerrahi müdahale her zaman gerekli olmayabilir. Beyin cerrahı, MR incelemesi ve hastanın genel sağlık durumu incelemesi sonucunda ameliyata veya hastayı takip etmeye karar verir. İyi huylu beyin tümörleri tamamen masum dokular değildir. Bilişsel beceri kaybı, nöbet geçirme, görme ve işitme sorunları ile bireyin sağlığını olumsuz anlamda etkileyebilir. Bu durumda beyin tümörü ameliyatı uygulamak gerekir. Bu tümörlerin ameliyatı görece daha kolaydır. Cerrahi esnasında tümör beynin sağlıklı dokusundan kolayca ayrılır. Tekrarlama riski düşüktür. Ameliyat sonrası iyileşme süreci hızlıdır. En sık görülen iyi huylu beyin tümörü tipleri şöyledir: Meningioma, Schwannoma, Hipofiz Adenomları, Hemanjioblastom, Kraniofaringioma ve Koroid Pleksus Papillomu.
Meningioma (menenjiom) iyi huylu bir beyin tümörüdür. Beyinden değil de kafatasının dış düzeyinden kaynaklanarak gelişir. Ameliyatla tamamı temizlenebilir.
Kötü huylu ya da malign beyin tümörü. İyi huylu beyin tümörünün aksine daha kompleks ve beyne zarar verme olasılığı çok daha yüksek dokulardır. Hızlı büyür ve beynin sağlıklı dokusuna yapışıktır. Çoğu vakada cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Kötü huylu beyin tümörü, beynin kendisinde gelişebileceği gibi metastatik tümör olarak da görülebilir. Yani akciğer, pankreas, mesane gibi farklı organlara ait kanserlerin beyne sıçradığı izlenir. Beyinde oluşan tüm metastatik tümörler kötü huyludur. En sık görülen kötü huylu beyin tümörü tipleri şöyledir: astrositomlar, ependimomlar, oligodendrogliomlar ve karışık hücreli (mixt tip) tümörler.
Kötü huylu tümör ameliyatında beynin sağlam dokularına zarar vermeden tümörü mümkün olduğunca temizlemeye çalışırız. Kimi zaman tümörü tamamen temizler kimi zaman da isteyerek ya da zorunluluktan bir kısmını içeride bırakırız. Beynin içinde kalan tümöre ise cerrahi sonrası ışın tedavisi ve/veya kemoterapi uygularız.
Hem iyi hem kötü huylu tümörler mikroşirürji tekniğiyle ameliyat edilir. Bu nedenle ameliyatı gerçekleştirecek beyin cerrahının iyi bir mikroşirürji eğitimi almış ve deneyim biriktirmiş olması gerekir.
Hastalarımızın beyin tümörü ve beyin tümörü ameliyatı hakkında sık sordukları sorulara cevap verdik.
Büyüyen beyin tümörü kafa içi basıncı artırır. Bu da baş ağrısına yol açar. Ancak bu, daha önce deneyimlediğimiz ağrıdan faklıdır. Ağrı kesici ile dinmez. Süreklidir. Sabah uyandığımızda devam eder. Öksürünce, hapşırınca şiddetlenir. Baş ağrılarının çok çok büyük bir kısmının nedeni beyin tümörü değildir. Baş ağrısının yanında, bilişsel becerilerde zayıflama, dengesizlik, kusma varsa o durumda beyin tümöründen şüphelenmek gerekir. Ancak yine de tedbir amaçlı Beyin MR taraması yapmanın da kimseye bir zararı olmaz.
Baş ağrısının türlerini ve nedenlerini açıkladığımız yazımıza linkten ulaşabilirsiniz.
Vücudun bir bölgesinde oluşan tümörün, vücudun başka bir bölgesine sıçramasıdır. Örneğin, tümör ilk olarak akciğerde oluşmuş, sonrasında da beyne sıçramış olabilir. Bu durum akciğer tümörünün beyne yaptığı metastaz olarak belirtilir.
Beyin tümörü nereye metastaz yapar?
Beynin kendi hücrelerinden kaynaklanarak oluşmuş tümörler, birincil beyin tümörleri olarak adlandırılır. Bu tür tümörler beynin farklı bir bölgesine ya da omurgaya metastaz yapabilir. Birincil beyin tümörlerinin, nadiren de olsa vücudun diğer organlarına metastaz yapma riski vardır.
Beyne metastaz yapmış tümörlerin yüzde 50’si akciğer kanseri kaynaklıdır. Akciğer tümörleri, metastaz yapmaya en çok meyil eden kanser türüdür. 2 yıldan fazla yaşayan akciğer kanseri hastalarının yüzde 80’inde beyin metastazı görülme riski vardır.
ABD New York’ta bulunan Memorial Sloan-Kettering Cancer Center’da 2700 vaka üzerinde yapılan araştırmada beyin tümörüne metastaz yapan birincil tümörlerin kaynağı şu şekilde belirtilmiştir:
Evet. Günümüzde beyin cerrahisinin birçok ameliyatını mikrocerrahi ile yapıyoruz. Mikrocerrahide kafatası tamamen açılmaz. Beynin müdahale edeceğimiz bölgesine bağlı olarak kafatasının küçük bir kısmı açılır. Gelişen teknolojiyle birlikte endoskop teknolojisini de beyin ameliyatlarında kullanabiliyoruz. Endoskop ile yaptığımız ameliyatlarda beyinde açtığımız kesi yeri daha da küçük oluyor. Ayrıca bazı beyin tümörlerini burundan girerek yani kafatasını açmadan tedavi etme imkanına da sahibiz.
Gelişen MR teknolojisi beyin tümörlerini birbirinden ayırt etmemizi kolaylaştırıyor. Karakterleri gereği iyi huylu ve kötü huylu beyin tümörleri beynin farklı noktalarında bulunuyor. Örneğin, iyi huylu beyin tümörleri genellikle beynin dış kısmında olurken, kötü huylu tümörler beynin hemen hemen her bölümünde görülebiliyor. Ancak kesin olarak bir tümörün cinsini tespit etmek için tümörden biyopsi almak gerekiyor.
Tümörün türüne göre değişir. Kötü huylu bir beyin tümörü boyutu fark etmeksizin tehlikeli bir tümördür. İyi huylu beyin tümörleri küçük boyuttayken kişiye bir sorun çıkarmayabilir. Ancak büyüdükçe beyindeki kritik doku ve sinirlere baskı yapabilir, daha tehlikeli bir hal alabilir.
İyi huylu beyin tümörlerinin her zaman ameliyat edilmesi gerekmeyebilir. Bu durumda belirli aralıklarla MR taraması yapılmalı ve tümörün durumu kontrol edilmelidir.
Amerikan Ulusal Beyin Tümörü Topluluğu (National Brain Tumor Society) 120’den fazla farklı beyin tümörü türü olduğunu belirtmektedir.
Sigara içmek vücutta kanser oluşumuyla doğrudan ilişkilidir. Bu kanser beyinde veya vücudun farklı bir bölgesinde oluşabilir. Sigara tüketimi ayrıca, beyin kanaması ve inme geçirme riskini artırır. Epilepsi hastalarının daha sık nöbet geçirmesine neden olur.
İyi huylu beyin tümörleri genellikle beynin dış kısmında olur. Kafatasının dış kısmı ile beyin arasında üç katman vardır: dura mater, araknoid ve pia mater. Bu katmanların tamamına meniks adı verilir. İyi huylu beyin tümörleri sıklıkla bu katmanlarda oluşur. Kötü huylu tümörler ise beynin hemen hemen her bölümünde ortaya çıkabilir.
Hiçbir ameliyat kolay değildir. Ancak bazı beyin tümörlerinin ameliyatı daha zor bazılarınınki ise görece daha kolaydır. Örneğin, iyi huylu beyin tümörlerinin cerrahi yoluyla temizlenmesi daha kolaydır. Çünkü bu tür tümörler, beynin daha kolay ulaşılabilir bölümlerinde olur. Ayrıca sağlıklı beyin dokusuyla aralarında belirgin bir ara yüzey bulunur. Bu sayede tümörün tamamen çıkarılması mümkün olur. Sağlıklı beyin dokusunun bir hasar görme riski çok azalır. Kötü huylu beyin tümörlerinde ise durum biraz daha farklıdır. Tümör beyin sapı gibi beynin ulaşılması güç bir bölgesinde yer alabilir. Ayrıca tümör normal dokuya derinlemesine işlemiş olur. Tümörle sağlıklı beyin dokusu arasında belirgin bir ara yüzey bulunmaz. Bu da cerrahiyi zorlaştırır. Bu tür hastalarda genellikle tümörü mümkün olduğunca çıkarmak kalan kısma radyoterapi uygulamak olumlu sonuç verir. Kimi zamansa tek tedavi seçeneği radyoterapi olur.
Evet, bazı beyin tümörleri konuşmayı olumsuz etkiler. Konuşma becerimiz beynimizin sol ön lobuyla ilişkilidir. Tümör bu bölgede oluştuysa konuşma mekanizması farklı boyutlarda etkilenebilir.
Beyindeki Broca bölgesi konuşmanın üretildiği yerdir. Bu bölgede oluşan bir tümör veya yakınlardaki bir tümörün buraya yaptığı baskı nedeniyle kişi akıcı konuşma becerisini kaybeder. Hastanın konuşmaları anlamlıdır ancak güçlükle anlaşılır.
Öte yandan beynimizde bulunan farklı bir merkez olan Wernicke ise ne konuşacağımıza karar verir. Broca buradan komut alır. Konuşmanın motor kısmını sağlar. Wernicke bölgesi hasarında ise kişi anlamsız ve alakasız konuşur. Broca’da bir hasar yok ise bu anlamsız konuşmalar akıcı dahi olabilir. Broca frontal, Wernicke temporal bölgede bulunur.
Tümörün özelliklerine göre tedavi planlanır. Cerrahi ile tümörü tamamen çıkarmak bir tercih olabilir. Ancak konuşma yetisinde hasar bırakma riski vardır. Bu nedenle, beyindeki Broca ve Wernicke gibi kritik bölgelere yapılan ameliyatlarda genellikle subtotal eksizyon tercih edilir. Yani cerrahide mümkün olduğunca fazla tümör çıkarılmaya çalışılır. İçeride tümörün küçük bir kısmı bırakılır. Radyoterapi ile tedaviye devam edilir.
Unutulmamalıdır ki her hastanın tedavisi kendi özel durumuna göre planlanır.
Sadece beyin değil vücudun herhangi bir bölümünde oluşmuş bir tümörü erken yakalamak çok önemlidir. Bu sayede tedaviden daha iyi sonuç alınabilir. Beyin tümörlerinde erken tanı önemlidir. Çünkü tümörün hangi evrede tespit edildiği hastanın sağ kalımına doğrudan etki eder. Beyin tümörünün tespit edildiği evreye göre hastaların 5 yıllık sağ kalım beklentileri şöyledir:
Beyin tümörleri, tüm tümörlerin yalnızca %2’sini oluşturur. Ancak yaşam kaybına en çok neden olan 10. tümör türüdür.
Beynin herhangi bir bölümünde tümör oluşabilir. Ancak bazı alanlarda daha sık görülür.
Bu konuyla ilgili 2015 yılında Neuro-Oncology dergisinde bir çalışma yayınlamıştır:
Vakadan vakaya değişir. İyi huylu olan, beyinle tümör arasında belirgin bir boşluk bulunan, ulaşılması görece daha kolay tümörlerin ameliyatı 3-4 saatte tamamlanabilirken, daha komplike olgularda ameliyat süresi 10 saate kadar uzayabilir.
Yazar Hakkında: Bu içerik Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Aras tarafından yazılmıştır. Dr. Aras beyin ve sinir cerrahisi hastalıkların tanı ve tedavisi üzerine 20 yıldan uzun bir kariyere sahiptir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde görev almaktadır.
Stereotaktik Beyin Biyopsisi Beyin biyopsisi radyolojik tarama ile beyinde tespit edilmiş anormal bir lezyonun tam…
Ameliyatsız Beyin Tümörü Tedavisi Beyin tümörü tedavisindeki temel felsefe beyin içi basıncı düşürmek için tümörü…
Hidrosefali Şant Ameliyatı Hidrosefali en temel tanımıyla beyindeki “beyin omurilik sıvısının” fazla birikmesi, emilememesidir. Bunun…
Beyin Tümörü Görmeyi Etkiler mi? Evet, beyin tümörü görmeyi etkileyebilir. Beyinde oluşmuş bir tümör kişinin…
Boyun Fıtığında Disk Protezi Boyun fıtıkları hastanın yaşam kalitesini ciddi manada düşürür. Boyun fıtığı ameliyatı…
Rezektiv Epilepsi Cerrahisi Epilepsi, nöbet geçirme ile karakterize nörolojik bir sorundur. Temel tedavisi ağızdan alınan…